6 ay kadar öncesinde heyecanla başlayan Stokholm Fotoğraf Haftası planlarım bundan bir kaç gün önce tam bir hayal kırıklığıyla son buldu.
Aslında bu etkinliğe dair şüphelerim bir ay kadar öncesine rastlıyor. Kendilerinden aldığım e-posta duyurularının tek bir tanesinin bir sergiden bahsetmemesi ve özellikle son zamanlara doğru artan bir şekilde sanatçı konuşması, workshop, vb. biletleri satmaya çalışmaları -ve bunu "haydi son koltuklar" tarzında yapmaları- kafamda soru işaretleri uyandırmıştı. Ancak etkinliğin yapılacağı mekanın yeni açılan Fotografiska (The Swedish Museum of Photography) olması ve bu müzenin bu etkinlikten bağımsız olarak zaten sergiler düzenliyor olması daha sonradan boşa çıkacak olan beklentilerimi korumama neden oldu (neyse ki başta 5-6 gün olarak planladığım Stokholm kalışımı Geri'nin "aile kökenlerine yolculuk" ziyaretleri, Tyresta Milli Parkı'nda kamp gibi etkinliklerle sulandırmıştım!). 30 Mayıs'ta bir öğleden sonra ziyaret ettiğim Fotografiska'da; Helena Blomqvist'in kendi tasarladığı maketler ve modellerle kurguladığı fotoğraflarının olduğu ilginç sayılabilecek bir sergi, August Strindberg'in gayet ilginç işlerinin olduğu bir sergi, Caravaggio'nun resimlerini andıran işleri olan Julia Hetta fotoğraflarından bir sunum gösterisi ve kafeterya bölümünde sergilenen karma fotoğraflar dışında bir şey göremedim -bir de kitap satışı yaptıkları bölümün hakkını yiyemem, hiç bu kadar fazla ve bilindik fotoğraf kitabını bir arada görmemiştim. Etkinlik öncesinde 3 Haziran'da yapacağı konuşmanın biletini satın almam için sürekli sıkboğaz edildiğim Sally Mann'in sergisi Stokholm Fotoğraf Haftası tarihlerine denk gelen 30 Mayıs tarihinde açılmamıştı bile! Etkinliği güçlendirebilecek böyle bir sergiyi neden etkinlik başlangıcıyla birlikte açmadılar bilmiyorum. Üstelik Open Portfolio Night adlı etkinliği sadece bir gün ve onda da iki buçuk saat boyunca açık tutmak da şahane bir organizasyon yeteneğine delalet gerçekten, katılımın bu kadar fazla olduğu bir etkinliği iki buçuk saate sıkıştırdıkları için tebrik ediyorum kendilerini. Web arayüzünden tutun da yeme-içmelik mekanlarına kadar arayüze/tasarıma çok önem verildiği ve çok para harcandığı belli olan ve böyle iddialı bir isme sahip bir etkinliğin fotoğraf içeriği açısından fare doğurmuş olması gerçekten canımı sıktı.
Bu karşılaştırma ne kadar doğru bilmiyorum ama çok iddialı ve yırtıcı bir pazarlama/reklam kampanyası yürüttükleri ve beni gönderdikleri e-postalarla neredeyse rahatsız ettikleri için ders olsun kendilerine: sadece giriş biletiyle Roger Ballen'dan Allan Sekula'ya bir çok ismi dinlediğim ve bir kaç hafta gezilse yetmeyecek sergilerin olduğu Paris Photo'dan sonra kekremsi bir tat bıraktın bende Stockholm Photography Week, sonraki yıllarda ancak yolum düşerse görüşeceğiz.
No comments:
Post a Comment